“Bugün iyi ki damla dediğim bir gün geçirdim. Şehrin önemli şahsiyetlerine Damlayı anlatırken içimde oluşan heyecan ve istek tarifsiz bir duyguydu. Gittiğimiz okuldaki çocukların gözlerindeki ışık ve sevgi bana terapi gibi geldi. Onlarla çocuk olmak, oyunlar oynamak, muhabbet etmek, ve hayalleri hakkında konuşmak onların heyecanlarını ortak olmak bana her şeyi unutturdu. Çocuklardan ayrılırken içimde oluşan burukluğu anlatamam ne olur biraz daha kalın demelerindeki ses tonunu tekrar gelecek misinizde ki istek dolu bakışları unutamıyorum. Ama her güzel şeyin maalesef bir sonu olduğunu unutmamalıydım ve veda etmemiz gerekiyordu. Çocuklardan ayrılırken artık dünyanın acı gerçeklerine doğru yola çıkmalıydık. Şehidimizin ailesinin evine gittiğimizde o evdeki huzuru sessizliği babanın ve annenin bakışlarını gördüğümde içimden bir parça koptu sanki çok duygu dolu anlar yaşadım. Kur'an'ı Kerim okunduğu zamanki huzuru hissettim ama o maneviyata daha fazla dayanamayarak duygularımı istemeyerek de olsa dışa aktardım. Bana çok şey öğretti her şeyin bir gün son bulacağını, gerçeklerin bunlar olduğunu ve her şeyin maddiyat olmadığını anladım ve dedim ki artık ben tam anlamıyla gönüllüyüm.”
Yüsra AKGÜN-TÜRK
08.12.2019